1 Ekim 2011 Cumartesi

KOCAMAN AVCI

Ligin ilk 2 sırasında yer alan namağlup iki ekip dün gece 2.sıradaki takımın sahasında karşılaştı. İkinci yarısını daha çok kabul edersek neden zirvede güreştiklerini herkese gösterdiler. Maçın hakkını verdiler.
Önceki yazılarımda sayın Aykut Kocaman ve ekibinin en sevdiğim yanının rakip kim olursa olsun analiz etmesi ve maç öncesi kafa yorması olduğunu belirtmiştim. Kocaman'ın maç öncesi 11'i açıkladığında şunu gördük. İlk 4 haftada İ.B.Belediyespor'un en işlek tarafı olan kanatlarını kapatma isteği vardı. Yani dersini iyi çalışmıştı. Yeni transferlerden Doka soldan, Visca sağdan İ.B.Belediyespor'un akınlarını geliştiriyor Webo ise golleri sıralıyordu. Kocaman kadrosunda 2 bek özellikli sağ kanat oyuncusu ile öncelikle Doka'nın yolunu kapatmak istedi. Bence de teşhis doğruydu. Çünkü sağ kanatta oynayan Visca öyle ahım şahım bir oyuncu değil-belki daha alışamadı ilerde iyi olur- ama Doka gerçekten tehlikeli bir isim. Kocaman teşhisi doğru koydu ama uygulamayı iyi yapamadı. Sakatlıktan yeni çıkan Gökhan Gönül ön tarafta 45 dakika boyunca sırttı. Hem fiziksel olarak hazır değildi hem de sağ ön tarafta oynamak ona bir numara büyük geldi. Böylece ev sahibi ilk yarı sağ kanattan hiç gelemedi. Fenerbahçe'de ilk yarı tek sorun bu değildi. Ön tarafta Alex ve Semih çok etkisiz kaldılar. Orta alanda Mehmet Topuz-Cristian ikilisi alanı iyi koruyamadı ve 4-3-3 oynayan İ.B.Belediyespor orta sahada cirit attı. konuk ekip ilk yarı 3-4 kez Fenerbahçe kalesine oyuncu sayısı fazla olarak hücum etti. Bu pozisyonlardan birinde Volkan 2 kez kurtarıp maçı çevirdi, bir pozisyonu da Visca kullanamadı. Devreye girerken ibre konuk ekibi gösteriyordu. Fakat 2.yarı Kocaman 2 değişiklik yaptı. Yapılan bu hamleler maçı da kazandıran hamleler oldu. Semih yerine Bienvenu, Orhan yerine Sezer girdi. Fenerbahçe böylece aynı modelde ama daha etkin oyuncularla oynamaya başladı. Sağ bekte Orhan yerine daha çok bindiren Gökhan geldi, Sezer orta sahaya yaklaşıp oyunu kurmada yardımcı oldu, Bienvenu ise Semih'e göre daha çok alan yarattı. Kırılma anı ise Stoch'un golü oldu. Sezon başında beri neden süre alamıyor dediğimiz Stoch geçen sezon attığı golün kopyasını aynı kaleciye ve aynı kaleye attı. Kocaman geçen sezonda kazandığı kritik maçı hatırlayıp Marcin Kus karşısında içe kat eden Stoch ile başlamasının ve ısrar etmesinin mükafatını bu golle almış oldu. Golün ardında bocalayan İ.B.Belediyespor maç boyunca Alex'i sadece bir kez unuttu ve topu ağlardan çıkarttılar. İlk yarı momentumu elinde tutan misafir takım oyundan düştü. Fenerbahçe sol kanattan Stoch ile gelişen atakta 3.golü de bulunca herkes maç bitti dedi. Ancak İ.B.Belediyespor'un ilginç bir istatistiği vardı: tüm maçlarında son 10 dakika içinde gol bulmuşlardı ve hep devre sonlarında gol atıyorlardı. Gerçekten de İ.B.Belediyespor golleri 79 ve 86.dakikalarda Webo ile buldu ve maç bir anda değişti. Son dakikada gelen Fenerbahçe'nin frikik golü ise atan bakımında ilginç oldu. Cristian'ın serbest vuruş kullanacağı ve bu vuruşta gol atacağı aklıma gelmezdi. Biraz baraj hatası da olan gol, maçın kaymağı oldu. Sonuç olarak Fenerbahçe lige çok iyi bir başlangıç yaptı. Kolay değil kulübün yaşadığı olaylar, yeni bir sistem, lige 2 kez hazırlanmak, Şampiyonlar ligi üzüntüsü ve son olarak milli oyuncuların sakatlıklarına rağmen 5 maçta 13 puan bence büyük başarı. Bu başarı da en büyük pay artık yönetiminde önüne geçip bayrağı devralan Aykut Kocaman'dadır. Son 23 maçında yenilmeyen ve bu 23 maçında 21 kez kazanan Aykut Kocaman artık "Kocaman bir Avcı". Avcı demişken Abdullah Avcı'yı da kutlamak isterim. Sürekliği sayesinde sistemini artık iyice oturtan ve eksik yerlerini kapatan Abdullah hoca geçen sezona göre takımın oynayışını da ilerletti. Orta saha oyuncularından daha çok verim alabilecek transferler yapabilirse ve savunmanın kalitesini biraz daha arttırabilirse ilk 4'e girmesine şaşırmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder