Bir tezahürat vardır: "Arman İçin Oyna, Forman İçin Oyna, Bizim İçin Oyna, Ölümüne Oyna" diye. Pek sevdiğim bir tezahürattır. Hani İngiltere liglerinde küme düşmesi kesinleşen takımların bile son maçta bir galibiyet almak için uğraşması veya Alman takımlarının 5-0 öndeyken bile tekmeye kafayı sokması sanki maç 0-0 gibi panzerlik yapmasını hatırlatır.
Nedendir bilinmez bizim takımlarda böyle güzel huylar azdır. Aslında artması gerekir. Tezahüratta dedği gibi bari tribüne gelen seyircin için oyna. Oyna ki o zevk alsın, oyna ki seneye kadroda yerin garanti olsun, oyna ki kendini göster istatistiklerini arttır. Dün gece de işte Beşiktaş takımında 2 oyuncu vardı: Bobo ve Holosko. Bobo geçen hafta tarihi penaltıyı kaçırmış, geceyi uykusuz geçirmiş hatta arkadaşı hatırına penaltı atmadı damgası vurulmuş halde maça çıktı. Bakıyoruz 1 gol-1 asist maçı tamamlıyor. Neden? Çünkü kariyerinde hiçbir sezonda 12 golü yok. Bobo diyorki bari kariyer rekorumu kırayım, bari gol atayım da geçen hafta yazanlara kapak olsun, bari iyi oynayayımda fırsat kaçmasın, aldığım parayı helal edeyim. Öteki yanda Holosko var. Tarihinde ilk kez Slovakya Milli takımı Dünya kupasına gidiyor. Jenerasyon olarak sanırım bir daha da zor giderler turnuvaya. Holosko bu fırsatı kaçırmak istemiyor. Bir nevi kendi için oynuyor. Ama ne olursa olsun oynuyor. Kaç gol kaçırdı dün? Nerden baksan 3 gol var. 1 tane de attı 4 gol pozisyonu. Sonuç olarak efektif bir maç çıkardı. Bu oyuncuların yanına İbrahim Üzülmez, Sivok ve Uğur İnceman eklenince maç 2-2 bitti. Sivasspor kazanmayı hakketti mi? Bence hayır. Sonuç idealdir.
İşin ilginç yanı 5 sezondur Sivasspor deplasmanda Beşiktaş'a yenilmiyor. İlk 3 maçta kazanan kırmızı-beyazlı takım 2 sezondur berabere kalıyor. Beşiktaş ise deplasmanda Sivasspor'a yenilmedi. Toplam 5 maçta 4 galibiyet 1 beraberlikle 13 puan. İstatistik bozulmadı. Beşiktaş 3 maçtır kazanamıyordu oldu 4. Sivasspor hükmen maç hariç 3 kez berabere kalmıştı o da oldu 4.
Sonuç olarak geçen sezon kadro itibariyle mucize yaratan Beşiktaş bu sezon en iyi ihtimalle 4.sırada ligi tamamlayacak. Mustafa Denizli olmasa bu noktayı da zor görürlerdi ya neyse. Seneye neler olur bilmem ama Nobre ve Nihat başta olmak üzere siyah-beyazlı oyuncuların forması için, arması için, taraftarı için oyması lazım. Taraftarın maç öncesi oyuncu ve teknik ekibi bağırına basması gibi onlarında gerekeni yapması lazım. İşte o zaman sayın Denizli'nin dediği gibi "sonuçlar önemli değil, hallederiz, kuş kafese girer" sözleri anlam kazanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder