10 Aralık 2011 Cumartesi

"Küçük" Messi Borbalan

Öncelikle şu fulbolsuz günlerde bu heyecanı yaşatan Mourinho, Messi, Guardiola, görev yapan tüm oyuncular ve C.Ronaldo'ya teşekkür etmek lazım. Hatta hatta Rijkaard, Cruyff, Bobby Robson ve Rinus Michels'e kadar geri gitmek lazım. (İlk cümledeki sıralama da en sonda Ronaldo var çünkü beni maçta en az heyecanlandıran adam oydu)
Günümüz futbolun en üst düzey kapışmasında daha karşılaşma başlamadan bir çok tabu yıkıldı. Real Madrid'in sağ bekinde sol ayaklı Coentrao gayet de iyi oynadı."Ters ayaklı bek mi olur?" diyenlere Mourinho'nun cevabıydı bu hem de El Clasico'da. Guardiola'da pek aşağı kalmadı. Alexis Sanchez'i de santrafor saymazsak 4-6-0 gibi maça başladı. Yani David Villa'yı bile kullanmayı lüks gördü. Fabregas-Messi-Sanchez devamlı yer değiştirdi. Bazen takımın en önünde Fabregas vardı. Zaten Barcelona'nın inanılmaz yapısı bu takımı bu hale getirdi. Sol bek denen Abidal bizim lig'de gayet güzel 10 numara pozisyonunda, stoper Pique gayet güzel forvet pozisyonunda, Messi de gayet güzel orta sahanın ortasında oynar. Demek istediğim sol bekinden stoperine herkes her bölgede ne yapacağını iyi bilen, topu oyuna mükemmel sokabilen oyuncular.
Mourinho'dan geçen sezon yapacağını tahmin ettiğimiz durumu bu sezon ilk maçında ilk dakikalarında gördük. Fatih Terim'in Fenerbahçe maçının ilk 20 dakikasında yaptırdığı gibi Mourinho maça 3.bölgede üst düzey baskı ile başladı. Haftalardır Lass'ı orta sahada oynatıp iyice yerine monte eden (geçen sezon bu bölgede Pepe'yi denemişti ama tutmamıştı) Mourinho ön alanda baskısından daha 23.saniyede meyve aldı. Barcelona ilk yarıda etkisizdi ama yine Messi ne yaptı etti golü attırdı. Gol de Alexis neden Barça'ya geldiğinin imzasını attı. Fakat ilk yarının yıldızı bence hakem Borbalan'dı. Maç boyunca nerdeyse tüm takdir haklarını Barcelona lehine kullanan hakem belki farkın açılmasını (dolayısıyla heyecanın kaçmasını) istemiyor gibiydi. Fakat 44.dakika da Messi'ye gösteremediği 2.sarı kart pozisyonu fahişti.
Maçın 2.yarısında ilk 10 dakikada Barcelona eski Barcelona gibi oynadı. Galibiyet golü bir şans golüydü. Golün ardından Mourinho Mesut-Kaka değişikliğini yaptı ama Barcelona hızını aldığı için maçı da aldı götürdü. Fark 2'ye çıkınca Mourinho çift forveter döndü ama maç artık "tam El Clasico" olmuştu. Bence maçı hakketmedi Katalanlar. Hakemin yardımı da yadsınamaz. Yıllardır "bu Messi neyin nesi" diye diye yere göğe koyamadığımız yıldız dün gece "Küçük" tarafını gösterdi. Madrid iyi oynarken işler kötü giderken sürekli itiraz eden, faul yapan kart gören ve sonunda atılması gerekirken sahada kalan Messi'ydi. Onu atamayan bir küçük ise hakem Borbalan'dı.

Klasikleşen son paragrafımı birazda büyük resme bakarak! kullanmak istedim. 22-23 yaşında adamlar hem gençliğin verdiği enerjiyle inanılmaz mücadele ederken hem de son derece üst düzey maçta klaslarını konuşturuyorlar. Real Madrid takımının en iyisi Di Maria'ydı. Mesut da ilk yarıda bu oyuncuya kritik anlarda eşlik etmeye çalıştı. Yıllardır oynadığı için yaşlı sanılan Sergio Ramos ve Pepe 25, Mesut-Di Maria ve Marcelo 23, Fabregas ve Pique 24, Ronaldo 26 yaşında. Real Madrid takımının en yaşlısı 30 yaşındaki kalecisi Casillas. Barcelona'da 30 üstü oyuncu 3 tane var: Puyol, Xavi, Abidal. Bizim lig'de ise 22-23 yaşındaki oyunculara genç diyoruz. Bu adamların kaçıncı El Clasicosu, kaçıncı lig maçları belli değil. Oyuncularımızı daha erken sahaya sürmeli, güvenmeli (örneğin Fatih Terim'in Emre Çolak hamlesi gibi) sonuç odaklı değil BAŞARI odaklı çalışmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder