2 Ekim 2012 Salı

Türk Futbolu: "Bir Derdim Var"

Türk futbolunun bir derdi var. Derdimiz büyük: Ülke puanı.
Son 9 Avrupa kupası maçında Türk takımları sadece 1 galibiyet alabildi. (Bursaspor sahasında Twente'yi 3-1 yendi) 2012-13 sezonunda Türk takımları 17 maçta 4 galibiyet alabildi. Geçen sezon Beşiktaş hariç 19 maçta 4 galibiyet var. Beşiktaş 12 maçta 6 galibiyet. Son 2 sezonda TOPLAM MAÇ: 48 GALİBİYET: 14

Şampiyonlar Ligi play-off turunda hüsran yaşadık eleyebileceğimiz Spartak Moskova'yı eleyemedik, Trabzonspor'u hiç konuşmayalım Videoton'a elenmesi tam bir rezalet. Bursaspor 3-1'in rövanşında herşey güzel giderken inanılmaz şekilde 2 dakikada 2 gol yiyip avantajını yitirdi ve 10 kişi kalıp pisi pisine elendi.Galatasaray 2 maçta 0 çekti, Fenerbahçe 2-0 öne geçtiği maçta 2-2 berabere kalıp herkesi kahretti. Avrupa'da başarılı olan takımımız yok. Son yıllarda Beşiktaş'ın Uefa Avrupa Ligi grup ve ön eleme performanslarının sayesinde yerimizde tutunduk ve bu sezon Beşiktaş'ta yok Avrupa'da.
Kuralar çekildiği gün Galatasaray için klasik "lokum gibi kura" benzetmeleri yapılmıştı. Bu kez gerçekten de hak verilecek tarafı vardı grubun. Pot 2'den Braga'yı çekmek, Pot 4'den Cluj'u çekmek kağıt üstünde iyiydi. İyiydi ama kağıt üstünde! Sonuçta maçlar oynanmadan kazanılmıyor. İlk 2 hafta sonuçlarına bakın: Cluj deplasmanda Braga'yı yenmiş, Bate sahasında Bayern'i deplasmanda Lille'i 3'lemiş, S.Donetsk deplasmanda Juventus'tan puan almış, Braga deplasmanda Galatasaray'ı yenmiş!
"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" sözü sadece Türkiye'de geçmiyor sanırım. Türk futbolseveri hala kendini değiştiremedi. Kuralar çekilince ismine göre yorum yapmaya başlıyor, 2 maç kazanan takımı göklere çıkarıyor, 2-3 maç kaybedeni yerin dibine sokuyor. Kuralar çekildiğinde Galatasaray 3. sırada grubu bitirirse başarıdır demiştim. Hala aynı fikirdeyim. Şampiyonlar Ligi'nde dengeli gruplar daha tehlikelidir. Bakınız geçen sezon Trabzonspor'un grubu. Son maçta beraberlik yetiyorken CSKA Moskova'nın son dakikada Inter'i yenmesi ile elenmişti temsilcimiz. Düşünün grubu Trabzonspor ve CSKA deplasmanda Inter'i yeniyor. Sadece taraftar değil. Kulüplerde aynı durumda. Kendini bir dev aynasında görme huyumuz var ki anlaşılmaz. Daha grup aşamasında yok final oynarız, yok lider çıkarız, yok eleriz gibi açıklamalar yapıyorlar. İlk turda eleniyorlar. Braga gibi Cluj gibi takımları göz ardı ediyorlar açıp izlemek araştırmak yok. Son 2 sezonda deplasmanda Avrupa kupası maçı kaybetmemiş Braga takımı. Deplasmanda nasıl etkili takım anlayın artık!
Peki biz neden geriye gidiyoruz? Bunun bir çok nedeni var aslında. Örneğin Videoton gibi bir takım bile Paulo Sousa'yı teknik direktör yapıp belli bir şablon içinde oynuyor. Modern futbolun gereklerini yapıyor. Sonuçta kazanıyor. Biz ise kısır iç çekişmeleri nedeniyle başarılı olamıyoruz. Metin Diyadin neden gönderildi bilen var mı? Son dönemde sistem konusunda beni ümitlendiren tek takım Orduspor. Her maç aynı futbolu oynayan, futbolun gereklerini yerine getiren, belli bir çizgisi olan, teknik direktörün kafasındaki oyuncuları transfer eden bir örnek. Başarılı mı? Evet. Başarı hemen mi geldi? hayır. Basamak basamak çıkıyor Cuper'in öğrencileri umarım daha da başarılı olurlar. Tıpkı Orduspor yönetimi gibi ülke futbolunun acil radikal kararlar alması lazım. Fatih Terim'in çıkıp arkadaşlar biz geçen sezon daha yeni kurulduk, saolsun çocuklar şampiyon olmayı başardı ancak Şampiyonlar Ligi oynamayalı 6 sene olmuş, geçen sezon bu takım Avrupa görmemiş, adapte olmamız lazım kolay değil öyle demesi gerekirdi. Bugün gelinen nokta budur.
Braga sadece benim takip ettiğim 4 sezondur aynı şablon, aynı oyun planı ile oynuyor. 3 kez teknik direktörleri değişti ancak Braga aynı Braga. Portekiz liginde her yıl ilk 4'e oynar, kupada final-yarı final görür, Avrupa'da en az gruptan çıkar. Her takıma her sahada aynı futbolu oynar. Maç boyunca hep aynı şeyi yaptılar. Eder önde "target man" dediğimiz hedef santrafor, onun aldığı topları değerlendirecek becerikli ve aktif orta saha oyuncuları, 2 sağlam ön libero, uzun ve sert 2 sağlam stoper ve hücuma destek veren bekler. Portekiz futbolunun son yıllardaki şablonu. Braga tek değil yani. Son yıllarda Portekiz futbolundaki gelişme ortada. Alınan oyuncular belli. Mesela Alan, Eder, Micael, Amorim, Custodio uzaydan mi geldi? fiyatları belli. Amaç sisteme uygun oyuncuyu bulmakta. Bizim büyükler hala kendilerini dev aynasında görsün. 10 Milyon Euro verip hava atsın. Sistemin, oyun planının, istikrarın, sabırın olmayınca ağımızın suyu akarak izlediğimiz Sow, Meireles, Simao, Quaresma, Riera, Eboue gibi isimleri kendimize benzetiriz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder