21 Şubat 2010 Pazar

Büyükler Mi Sizce de?

İki asırlık çınar Beşiktaş ile Galatasaray, İnönü stadına sezonun en önemli maçlarından birine çıkıyor. Bir tarafta haftaya 5.sırada girmiş geçen sezonun çift kupalı (rüya sezon geçirmiş) şampiyonu Beşiktaş liderin bir maç eksiği ile 8 puan gerisinde, öteki tarafta 7.haftadan sonra türlü kere eline geçen liderlik fırsatlarını değerlendirememiş en sonunda geçen hafta maç oynamadan öne geçen Galatasaray. İki büyük diyoruz ama ikisi de birbirinden korkmuş küçük kardeş olmuş. Nasıl büyük anlamadım nasıl kadrolar anlamadım. Hadi sarı-kırmızılı takım hafta içinde çok önemli bir maç yaptı ve akabinde perşembe rövanş oynayacak. Ya Mustafa Denizli hocamıza ne demeli!!! Beşiktaş'ın 11 kişilik kadrosunda maçı değiştirecek bir tane oyuncu var: Holosko!!! Yedek kulübesinde ise 4 tane var: Bobo, Tabata, Yusuf, Nihat. Hadi maça yan toplarla başarılı olmak ve Nobre'nin Galatasaray karşısındaki talihini kullanmak için başladın, hadi Nihat yerine Nobre'yi seçtin, hadi Keita'yı durdurmak amaçlı sol kanat için Ekrem'i seçtin anladım. Tabata niye yok? Tello mu yaratıcı eleman Tabata mı? Maç boyunca duran top kullanmaktan başka ne yaptı! Haaa maçta Beşiktaş 12 korner attı, en az bi o kadar da duran top kullandı sadece 1 gol geldi. Açıkcası sezonun en az kafa golü atan takımı Beşiktaş, maçı yan toplardan atacağı golle kazanmak istemiş. Büyük plan bu :) Sonuçta ilk yarıda fırsatlar ele geçti ama BÜYÜK! takımın BÜYÜK! futbolcuları altıpastan topu içeri atamadılar. Gelelim Galatasaray'a. Sayın Rijkaard orta sahada Mustafa Sarp yerine daha mücadeleci Barış'ı oynattı. Fena bir tercih değil. Jo Alves'de sakatlıktan yeni çıktı diye son 30 dakika yararlandı tamam. Servet yerine oynayan Emre Güngör de tamam. Ancak açıkca görüldü ki Galatasaray ilk yarıda sadece 2 fırsat yakaladı. İlk yarıda sahanın en iyisi Elano'ydu. Elano takıma git gide alışıyor ve son 4 maçta gerçekten kalitesini konuşturmaya başladı. Yakın zamanda tek başına maç alacak kıvama gelecek.
Karşılaşmanın 2.yarısına ise Galatasaray iyi başladı. Yaklaşık 20 dakika takım hem iyi pas yaptı, hem de ilk yarıya oranla daha az kalesine yaklaştırdı Beşiktaş'ı. Derken Rijkaard uyanıp Caner-Jo değişikliği yaptı çok değil 5 dakika içinde Galatasaray golü buldu. Golden sonra Beşiktaş bastırdı oyuna Yusuf'u da alarak yüklendi. Galatasaray ise Arda'nın sakatlanmasının ardından artık tam kapanırım dediği anda golü yedi. Elano oyundan çıkıp Mustafa Sarp girdi. Ancak girdiği anda oluşan karambolde Sivok kendini kurtardı. Maç 1-1 oldu. Aslında benim takıldığım nokta şu. Dakika 86 olmuş. Maç 1-1. Sağ kanattan top taça çıkmış Uğur tacı atmamak için herşeyi yapıyor. Galatasaray kalecisi Leo Franco autu yavaş kullanıyor. Maça Beşiktaş sadece 2 tane gerçek hücum elemanı ile çıkıyor. Galatasaray maça forvetsiz başlıyor, en iyi oynayanlardan 2 tanesini çıkarıyor. Kombine atak yok, goller karambol veya kişisel beceri, yan toplar ve duran toplar sonuç almak için strateji olmuş. Şimdi size soruyorum bu mu Büyüklük?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder