27 Ocak 2010 Çarşamba

Bu Sene Kupanın Adını İyi Bulmuşlar: Ziraat Kupası! 19 Mayıs Stadında Ancak Tarım Yapılır Zaten Patates İyi Yetişir :)

Ziraat Türkiye Kupası grup maçları nihayet sona erdi. Fenerbahçe, Antalyaspor, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor, Denizlispor, B.Belediyespor ve Manisaspor çeyrek finalist oldular. Fastfood gibi bugün kura çekimi yapılacak ve haftaya çeyrek final ilk maçları oynanacak. Açıkcası son 5 sezondur gruplu oynanan statüyü hiç sevmedi. Dünyada sanırım Portekiz Lig Kupası hariç gruplu oynanan kupa statüsü yok.Kupa Demek Sürpriz Demek.Her zaman böyle olmuştur ancak işin içine sponsor girince böyle oluyor demekki. Sponsor demişken kupanın yayıncısı TRT'nin halka açık kanaldan maç yayını yapmasının zorluklarını bizzat tecrübe etti bugün. Trabzonspor-Orduspor maçı TRT-3 tarafından naklen yayınlanacaktı ancak TBMM çalışmalarının uzaması nedeniyle yayın yapılamadı,2.yarının ortalarında TRT-4 ile çözüm bulundu. TRT bu tip yayınlardan çok bence Dünya Kupası, Avrupa Futbol Şampiyonası gibi gelenek olmuş turnuvalara yatırım yapmalı.
Gelelim Ankaragücüspor-Galatasaray maçına. Öncelikle Ankara 19 Mayıs stadının zemini patates tarlasından beter. Tam Ziraat'lık "kupa maçı iyi oynanır yani :)" Üstüne üstlük özellikle 2.yarı baş gösteren kar zemini iyice berbat etti. Galatasaray yarı yedek kadrosu ve 3'te 3 yapmanın rahatlığı ile rölantide oynadı. Ankaragücüspor'un ise kazanması lazım ama nerdee. Takımda Bilal Kısa hariç yaratıcı bir tane oyuncu yok. Aslında var ama yedek kulübesinde; Aydın Karabulut. Özellikle ilk yarı iki takımın kaleye 2'şer şutu var Galatasaray hiç isabet sağlayamamış, Ankaragücüspor ise sadece 1 kez. Koskoca 45 dakikada futbol adına 1 hareket var. Vayy Digitürk'ün ödediği 321 milyon dolar vayy. Zemin kötü, takımlar çok kötü, taraftar kavga etmekle meşgül, maçın önemi (statü) yok denecek kadar az. Şimdi futbolumuzun geldiği noktayı görünce sayın Karamehmet'i kutlamak gerektiğini düşünüyorum.
Tekrar maça dönersek 2.yarıda Ankaragücüspor 3-4 etkili atak yaptı. Galatasaray'da Jo Alves'in oyunda bulunduğu dönemde etkili olmaya başladı. Ancak şunu söylemem gerek bu Emre Çolak Türk futbolu için büyük fırsat! Top genç adamın ayağına çok yakışıyor. Sergen Yalçın-Emre Belözoğlu ortak yapımı :) üzerine düşülmeli hem Galatasaray hem de A Milli takım için kazanılmalı. 45 dakikada Denizli Belediyespor maçında izlediğimiz oyuncuyu bu sefer 90 dakika Süper Lig takımına karşı seyrettik. Açıkcası hem oyun kuran-iş bitiricilik yapan hem de rakibini kovalayan bir AMC (menajerlik oyunu tabiriyle merkez atak ortasaha oyuncusu) bulmak kolay değildir. Emre maç içinde hem rakibini kovaladı hem pres yaptı hem de yeri geldi faul yaptı. Yani oyunun 2 yönünü de oynamaya çalıştı. İzlerken keyif aldım. Umarım daha çok fırsat bulur, şımarmadan eksiklerini giderip büyük oyuncu olur. Oğuz Sabankay, Aydın Yılmaz ve Serdar Eylik bu fırsatları değerlendiremedi inşallah Emre Çolak iyi kullanır. Bu arada Galatasaray kulübü ve Frank Rijkaard'ı kutlamak lazım. Bir yandan oyuncu transferi yapılıyor, bir yandan genç oyuncular kazandırılıyor. Bravo emeği geçen herkese! Emre, Serdar, Berkin, Çetin, Sinan benim hatırladığım bu sezon süre alan altyapı yıldızları..Galatasaray bu misyonu yıllardır devam ettiriyordu bu sezon daha da geliştirdiler. Ezeli rakiplerine göre bu konuda bariz üstünlükleri var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder