Sanırım seyrettiğim en kötü Milli takım performansıydı. Bu kadar etkisiz bu kadar şuursuz bu kadar kendi kapasitesinin altında oynayan bir takım görmemiştim. Evet Futbol 3 sonuçlı bir oyun maç kaybedilebilir ama BÖYLE KAYBEDİLMEZ.
Rakip takımın kalecisi Pletikosa'ya prim vermesinler. Kaleye 3 tane şut attık. Bu 3 şutta karavana. İsabetli şutumuz yok. Yandan bir orta veya çıkıp uzaklaştırdığı bir akın da yok. Yani 90 dakika kalede üşüdü. Bizim kalede ise pozisyon üstüne pozisyon yaşadık. Hemde nasıl bir takıma karşı. Normalde sağ bek olan Corluka sol bekte, Alman 2.lig takımında oynayan Schildenfeld stoperde, 89'lu Vida sağ bekte, Haziran ayından beri oynamayan Dujmovic orta sahada, sakatlıktan yeni çıkan Olic sol açıkta. Elemelerde en çok oynayan kadrodan 5 isim var. Kaleci Pletikosa, Srna, Simunic, Modric ve Mandzukic. Bu takım karşısında tel tel döküldük.
Maç içinde en çok dikkatimi çeken nokta fiziksel durumumuz. Dün akşam oynanan maç üst düzey bir mücadele. Yani bir Şampiyonlar Ligi maçı, bir Uefa Avrupa Ligi yarı final-final maçı, bir Avrupa Şampiyonası veya Dünya kupası maçı gibi. Son derece önemli bir maç. Ve biz bu maçta ayakta kalamadık. Rakibin tüm oyuncuları ikili mücadelelerde hep ayakta kalan taraf oldu hem de topu hızlı dolaşıtırıp telaş yapmadan oynadı. Maç boyunca bence en büyük sorunumuz buydu. Yani bizim kadromuzda 1-2 oyuncu hariç üst düzey maçı kaldıracak eleman yok. Neden yok? Çünkü bizim oyuncularımız (zamanında Emre ve günümüzde Arda, Mehmet Topal, Umut hariç) yurtdışına gidip kendilerini ateşe atmak istemiyorlar. Burada 2-3 milyon euro gibi inanılmaz yıllık ücretler kazanıp, seviyesi düşük lig'de yıldız muamelesi gören isimler gidip neden daha az paraya daha zor ortamda oynasınlar. İstanbul özellikle cennet gibi bir şehir, her türlü imkan var. Yurtdışına gidip neden kendini yeniden ispat etsin. Haliyle bir kaç oyuncu dışında yüksek tempoda ve stres seviyesi yüksek maç oynayacak durumda değil. Şampiyonlar ligi oynayan takımdan Giray ve Burak dışında oyuncumuzda yok. Zaten Giray ilk milli maçını, Burak ise 14.milli maçına çıktı. Yani enternasyonel düzeyde maç sayıları çok az. Şike vs. gibi olaylar sayesinde dengesi bozulan oyuncular, üst düzey maç oynamama sıkıntısı maç boyunca yaşadı. Halbuki şu Hırvatistan takımı gerçekten büyük fırsattı. Eski Milli takımımız olsa bu fırsatı iyi değerlendirirdi. Ancak turu kaybetmemız bence hayırlı oldu. Büyük hallerle gelen "Büyük Hoca" Guus Hiddink artık son kullanma tarihini doldurdu. Oğuz Çetin dahil tüm teknik kademenin ve altyapı organizasyonunu acil değişmesi lazım. Guus Hiddink geldiğinde büyük ümitlerim vardı ama hayal kırıklığı oldu. Takıma hiçbir katkı sağlayamazken, sonuçta alamadı. Dahada kötüsü yalvar yakar getirdiğimiz adam tenezzül edip yeterli mesai bile harcamadı. Almanya yenilgisinin ardından yazımda da belirttiğim gibi bu takımın bu performansından daha iyisini Yılmaz Vural bile yapardı.
Böylece 2008'den sonra 2.kez büyük turnuvayı kaçırdık. Benim görüşüm Ertuğrul Sağlam bu göreve getirilsin. Dört büyükler dışında bir takımı şampiyon yapan, kariyeri ve yapısı belli olan Ertuğrul Sağlam oldukça uygun bir seçim olur. Medyada belli bir kredisi olan Sağlam gerektiği gibi tam mesai harcar. Futbol anlayışını takıma kabul ettirir. Yeni ve genç isimleri takıma kazandırabilir.
Son sözüm Federasyona ve seyircilere. "Allâh(c.c) kendisine (tefekkür, riyâzat ve mücahede ile) yardım edene elbette yardım eder" mealini çok severim. Ancak bu meali sayın Başkan hiç kendine kullanmıyor. Bu maçı Türk Telekom Arena stadına alarak kendine hiç yardım etmedi. Bile bile hata yaptı. Açıkcası bu maç Bursa, Eskişehir veya başka bir şehirde gayet güzel oynanabilirdi. Hatta İnönü stadı bile tercih edilebilirdi. En azında 90 dakika boyunca bütünlük sağlanırdı. İşin organizasyon sıkıntısı bir yana taraftarın gösterdiği tepki bir yana. Tamam Volkan belki Galatasaraylı taraftarların sevdiği bir oyuncu olmayabilir. Ancak bu milli bir dava. Tüm oyuncular bizim. Herkes aynı hedef için uğraş veriyor. İşte biz böyle grupçuluk/takımcılık/ayrımcılık yaptıkca geriye gidiyoruz, düşmanı sevindiriyoruz. Zararlı ve yararsızsınız, sizden utanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder